Antalya günlüğü 1

16 Temmuz 2016 cumartesi sabahı Antalya ya otobüs bileti almış önce Antalya da yaşayan çocukluk ve mahalleden arkadaşım olan Menekşe ile birlikte bir iki gün vakit geçirecek oradan da   anne ve babamın doğduğu köy olan Antalya Akseki Susuzşahap da annem ve ablalarımla buluşacaktık. Velakin o gece darbe oldu. Ertesi sabah otobüs firmasını arayıp seferlerin iptal edilip edilmediğini öğrendim. Neyse ki iptal edilmemiş. Dedim arkadaşa darbeyle geliyorum, 20 yıl aradan sonra geliyorsun normal mi gelecektin dedi. 7 saat süren yolculuktan sonra Antalyaya vardım. Menekşenin evi Antalya ya tepeden bakan bir yerde hava nispeten daha az nemli ve balkon püfür püfürdü. 

1.gün Pazar: Kaleiçinde gezindik.Sokaklar boş turist yok.

                                 Yat limanına nazır bir kafede kahvelerimizi içtik.

gelin ve damat resim çektiriyorlardı. 

Kişi başı 10 Tl vererek bu tekneye bindik.

Tekneden çektiğim resimler 

Müziğin temposuna dayanamayan Menekşe ve ben başladık oynamaya.Oynadık coştuk coşturduk.Yaşın ne önemi var ki :)

Ohh yandan yandan

                                            Tekne turundan sonra gezmelere devam

                                               

Karaoğlan parkı

   Antalya Büyükşehir Belediyesi Binası önünde "darbeye hayır" pankartı.

                                                   

Antalya caddeleri

Karnımız çok acıkmıştı.Bir arkadaşının tavsiye ettiği Çıtır Balık lokantasını aradık bulduk. mezgit, salata, ve tatlı harikaydı.

2.gün Pazartesi :Sabah bir arkadaşının evine kahvaltıya davet edildik. Kahvaltıdan sonra Konyaaltı plajında bir saat kadar denizde kaldık. 

Bloğunu takip ettiğim Ayşe Ova (http://smyrnetalya.blogspot.com.tr/ ) ile tanışmak için akşama doğru atölyesinde buluştuk.

İşte Ayşe ve eşinin güzel atölyesi ve ürettikleri 

Dönüşte gene çıtır balık lokantasının yolunu tutmaca.

Ertesi sabah Aksekiye gitmek üzere   Antalya otogarına  bıraktılar beni .Vedalaştık...

 Hoşçakalın, Hoşçakal Antalya...