Muğla Büyükşehir Belediyesinin minibüsüne binip Koçtaş da soluğu aldım. İçeriye girmeden önce kafede bir kahve ve sigara molası verdim malum içerde saatlerce kalacağım nikotin yüklemesi yapmam gerekiyor.
Kafeden direk Koçtaş'ın içine girilebiliyor karşıma ilk çıkan reyon bahçe reyonuydu minik kaktüsler beni al beni al diyorlardı kaptım 2 tane 2 tane minnak da saksı.(Kaktüs sevdam nolcak benim)
Ev düzenleme bölümü kutuların olduğu bölümde durakladım.
Çalışma masam için karton kalemlik
Banyo için kirli çamaşır sepeti arıyordum ne zamandır bambu çamaşır sepetini görünce tek kalmış bu arada fiyatına bile bakmadan koydum sepetime.
Makyaj malzemelerini koyabileceğim şeffaf mini bir makyaj organizer
ve oğlumun odası için metal çöp kutusu
Halı kilim reyonundan mutfak için geometrik desen kilim
Tuvalet için yine geometrik desen kilim
Zamanımın büyük çoğunluğu ahşap reyonunda geçirdim diyebilirim. Yapmayı düşündüğüm projelerim için bir kaç parça ahşap raf plakası ve panjur kapaklar almam gerekiyordu.
toplamda 2 büyük alışveriş sepetim oldu ahşap ürünler için istedikleri nakliye ücreti bana uçuk gelince Bodrumda çalışan ve arabası olan bir arkadaşımızı aradım Sağ olsun ertesi gün Koçtaş'tan alıp eve kadar getirdi. Diğerlerini iki büyük poşet halinde elime alarak Bodrumun yolunu tuttum. Milas arabalarının kalktığı garajdaki yazıhaneye vardığımda 1-2 saat kadar daha burada kalmak istediğimi fark ettim. ve çantaları oraya bırakarak Dünyanın 7. harikalarından biri olan Bodrum Mausoleum anıt müzesinin yolunu tuttum.
Ve müze ziyareti bitip dönme zamanım gelip çattığında Bodrumu bir kez daha ne kadar sevdiğimi düşündüm. I love you Bodrum....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder