12-18 Mayıs 2017 tarihlerinde Balık Festivali kapsamında gelecek 6 ülkenin öğrencilerinden bir yada ikisini misafir etmek ister misiniz ? sorusunu soran öğretmenine "evet" demesiyle başlıyor hikayemiz.
Misafirlerin gelmesine bir hafta kala yapılan bilgilendirme toplantısında iki Litvanyalı öğrencinin (Tadas ve İgnas )bizim misafirlerimiz olacağını öğrenmiş ve hemen hazırlıklara başlamıştım. Ne yiyip içtiklerine neleri sevip sevmeyeceğini düşünüp planlar yapıp bazılarını hazırlayıp deepfreeze attım bile. Çarşaf, yastık, battaniye ve havlularını , eşyalarını koyacakları dolap ve çekmeceleri hazırladım.
Cuma akşamı saat 23.00 gibi karşılamaya gittik 1 saat gibi bir beklemenin ardından geldiler.16 yaşında olmalarına rağmen uzunlar ve inceler mavi gözlü ve sarışınlar.Bizi ilk gördüklerinde yeni tanışmanın ve tanımadıkları birilerinin evlerinde kalacak olmanın tedirginliği vardı aynı şekilde bende de. Neyseki bu tedirginlik kısa sürdü.Tanışma faslından sonra çocukları alıp eve götürdük. Ne içersiniz çay yada kahve diye sordu oğlum "Çay" diye cevap verdiklerinde acaba bizim bildiğimiz çay mı yoksa ıcetea yani buzlu çay mı diye tereddüt edip tekrar sorduk. Gündüzden hazırladığım zeytinyağlı biber dolması, kısır, yoğurtlu semizotu ve kıymalı börekten ikram ettim. Dolma için İgnas " good " dedi, Tadas domates sevmediği için yemedi. En çok böreği sevdiler galiba. Ayranı bilmiyorlar. Genel de et ve salata ağırlıklı menüler hazırladım eti seviyorlar.
Bir sürü hediye getirmişler. İlk akşam hediyelerini sundular.. Ver ver bitmiyor ne çok şey getirmişler çikolatalar, kek, ülkelerinin resimlerinden oluşan bir katalog, mum, magnetler, anahtarlıklar, başka bir günde ahşap balık şeklinde bir kesme tahtası hediye ettiler. Hediye demişken salı günü buranın pazarı annelerine hediye almak için pazara gitmişler. Buldan bezinden bir örtüyü eşarp yada şal zannedip almış emin olamamış bana soruyor. Bende masa yada sehpa örtüsü olarak kullanabileceğini söyleyince biraz bozuldu. Litvanya' ya götürmek için bir sürü lokum almışlar. Onlara anneleri için hazırladığım hediye paketinin içinde lokum olduğunu söyleyince gülmeye başladılar. Ayrıca Türk kahvesi ,cezve ve kendi yaptığım çini kolyelerden hediye ettim.
Çok az İngilizce ile, biraz vücut biraz işaret diliyle birazda oğlumun yardımıyla iletişim kurmakta zorlanmadım sayılır.
Sabah kalkıp kahvaltılarını yaptıktan sonra etkinlik ve gezilere katıldılar. Milas ve çevresini gezdirdiler. Bir akşam amfitiyatroda ülkelerin etkinliği vardı ve altı ülkenin içinde en iyi gösteri ve konuşma ve danslar Litvanya gurubunundu. Herkesi eğlendirmeyi hayranlık duyurmayı başardılar. Özellikle İgnas iyi bir gitarist ve şarkıcı geleceği parlak.
Onları Çarşamba gecesi yolcu ettik perşembe günü Ankarayı gezip akşamına uçakla ülkelerine döndüler.
Bizim için oğlum için değişik bir hafta oldu. Çocuklar değişik kültürleri tanıdılar. İngilizce pratiği yaptılar. Yorucu ama mutlu bir hafta geçirdiler
Litvanya Baltık denizine kıyısı olan üç milyon nüfuslu bir tek bile dağı olmayan küçük bir ülke. Çocukların yaşadığı yer Plunge 20.000 nüfuslu şirin bir yer. Litvanya hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz https://gezimanya.com/litvanya
Litvanyadan gelen hediyelerim
Litvanya gurubunda 4 öğrenci ve 2 öğretmenleri vardı. Egenin evinde Simonas ve Madas kaldı. İsimler ilginç yalnız sonları hep as ile bitiyor. İki sarı kafa bizimkiler. Sağdaki İgnas soldaki Tadas
Litvanyanın standında surimi (balıktan yapılan stick şeklinde atıştırmalıklar) çocukların bana da hediye olarak getirdiği değişik şekli olan kek ve tahıllı esmer renkte ekmek vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder